Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
come out of one´s shell açılmak, suskunluğu bırakmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
band shell
  • [N] deniz kabuğu şeklinde sahne
soft-shell crab
  • [N] yengeç: kabuksuz yengeç
hard-shell Dinle! {'hɑ:rdʃel}
  • [A] sert kabuklu, kabuklu, sabit fikirli, bağnaz
scallop shell {'skɒləpʃel}
  • [N] tarak kabuğu, deniz kabuğu, tarak kabuğu şeklindeki kap
sea shell {'si:ʃel}
  • [N] deniz kabuğu
shell Dinle! {ʃel}
  • [N] dış kaplama {gemi, uçak}, kabuk, kabuk {midye vb.}, deniz kabuğu, kaplumbağa kabuğu, yumurta kabuğu, yapı iskeleti, kovan, dış görünüş, yarış kayığı, bomba, top mermisi, fişek, havai fişek roketi, sıvası yapılmamış bina
  • [V] kabuğunu soymak, bombalamak
oyster shell
  • [N] istiridye kabuğu
shell egg
  • [N] taze yumurta
shell game
  • [N] aldatmacalı üç kabuk oyunu, üçkâğıtçılık
shell out
  • [V] ödemek, paraları sökülmek
shell shock {'ʃelʃɒk}
  • [N] savaş bunalımı, savaştan kaynaklanan ruhsal çöküntü
snail shell
  • [N] salyangoz kabuğu, sümüklüböcek kabuğu
star shell {'stɑ:rʃel}
  • [N] işaret fişeği
tracer shell
  • [N] izli mermi
band shell açık havada çalan müzik topluluklarını koruyan yarım küre şeklindeki önü açık duvar.
bearing shell yatak kovanı
electron shell elektron kabuğu
electron shell elektron kabuğu
go into one´s shell kabuğuna çekilmek, susup insanlarla konuşmamak.
inner shell electron iç kabuk elektronu

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Shell Shell
Windows Shell Genel Dll'li Windows Shell Common Dll
Windows Shell kitaplığı Windows Shell library